BU BÜTÇE VATANDAŞIN ENSESİNDE BOZA PİŞİRME BÜTÇESİDİR.
Saadet Partisi Edirne İl Başkanı Ali Demirkıran 2013 bütçe görüşmeleri gerek usul gerek içerik açısından beklentileri karşılamaktan çok uzak dedi.Demirkıran açıklamasında; “bu bütçeden umutlu olmak için bazı kriterlerin gerekli olduğunu söyleyerek , yatırıma ,üretime destek veren üretileninde adil bölüşümü sağlaması gerektiğini söyledi. Türkiye ‘nin gelir dağılımının en kötü olduğu 3 ülkeden biri olması şimdiye kadar yapılan bütçelerin fakirden alıp zengine veren uygulamalar olduğunun açık delilidir.”dedi.
Saadet Partisi Edirne İl Başkanı Ali Demirkıran açıklamasında şöyle devam etti; Dünyanın en pahalı benzin ve mazotunun ülkemizde satılması en kötü yönetilen ülke olduğumuzun en açık göstergesidir. Bütçe açıkları ve faiz ödemeleri zam olarak,vergi olarak vatandaşın suratında patlamaktadır.Düşük ücret, düşük emekli maaşı, düşük taban fiyat olarak vatandaşı süründürmektedir.
2013 yılı bütçesini değerlendiren Demirkıran şunları söyledi;
- Bundan önceki bütçelerde görüldüğü gibi 2013 yılı bütçesi de milli kaynakları harekete geçirecek üretken yatırımlara yeterince yer vermemekte, Kaynakların büyük bir kısmı borç ve faiz düzenekleriyle yerli ve uluslararası rantiyeye aktarılmaktadır.
- Bu bütçe, paylaşımdaki adaletsizliği azaltacağı yer de artıracaktır.
- Milletimizi yoksullaştıran ve milli ekonomimizi dışa bağımlı hale getiren uygulamalara devam edilmektedir.
- Yanlış ekonomi politikaların yol açtığı sosyal sorunlar giderek artmaktadır.
- Ülkemizde işsizlik, en önemli milli sorun olmaya devam etmektedir. Mevcut politikalar iş imkânı sağlayamamaktadır.
- Kamunun, özel sektör ve halkın borcu artmaktadır, borç düzeneğiyle milletimiz yoksullaştırılmaktadır.
- Yüksek dış ticaret açıkları ülkenin geleceğini tehdit etmeye devam etmekte,Ülkemizde iktisadi gelişmeyi engelleyen ve paylaşımda adaletsizliğe yol açan yüksek faiz politikası uygulaması sürdürülmektedir,
- Gerçekçi olmayan bir kur politikası uygulanmaya devam edilmektedir. Bu kur politikası, üretimi ve ihracatın ithalata bağımlılığını artmaktadır.
Reel değerleri üreten ve ticaretini yapan firmalar ayakta durma mücadelesi verirken para ticareti yapan bankalar kârlarını katlamaktadır.Finans sektörü giderek yabancılaşmaktadır.Kendi ülkelerinde zarar eden çok uluslu bankalar Türkiye’de büyük kârlar elde etmektedir. Menkul değerler borsasındaki yabancıların payı artmaktadır.Ülkemiz spekülatörlerin en çok kâr ettikleri ülke haline getirilmiştir.Sıcak paraya ve dış borçlanmaya dayanan kırılgan yapı sürdürülmektedir. İktisadi faaliyetlerimizi milli dinamiklerimiz değil, dış dinamikler yönlendirmektedir. Kısaca Akp döneminde milletimiz borçlanıyor, rantiye kazanıyor.