8876,22%-0,98
34,24% 0,31
37,45% -0,07
2928,22% 1,36
4875,20% 0,83
Karlıköy, Yeşilköy ve Kızkapan köyleri arasında yapılması planlanan taş ocaklarına karşı itirazlarını ve tepkilerini göstermek için vatandaşlar tarafından imzalanan 1480 adet itiraz dilekçeleriyle ilgili basın açıklaması yapıldı.
“TAŞ OCAKLARINA KARŞI 1480 ADET İTİRAZ DİLEKÇESİ”
Karlıköy, Yeşilköy ve Kızkapan köyleri arasında yapılması planlanan taş ocaklarına karşı itirazlarını ve tepkilerini göstermek için vatandaşlar tarafından imzalanan 1480 adet itiraz dilekçeleriyle ilgili Keşan Kent Konseyi Başkanı Dr. Uğur Özdağlı Keşan Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yaptı.
“DOĞAYI KATLETMEYİN! DİYE SESLENDİK.”
Dr. Uğur Özdağlı açıklamalarında topladıkları 920 dilekçeyi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na gönderdiklerini vurgulayarak açıklamalarına şöyle devam etti;
“İki ay önce, Karlı ve Yeşilköy arasına patlatmalı taşocağı açılmasına karşı doğamızı savunarak, "Doğayı katletmeyin!" diye buradan seslenmiş, ormanımıza, suyumuza, arılarımıza ve bahçelerimize dokunmayın demiştik. Topladığımız 1480 dilekçeyi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na, Keşan Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyelerimiz ve vatandaşımız Nurten Nazlı Hanım ile birlikte gönderdik.
“İNCELEMEYİ DAHİ TAMAMLAMADAN, BİR TAŞ OCAĞI DAHA AÇMAK İÇİN ÇED SÜRECİNİ BAŞLATMIŞLAR”
“Birkaç gün önce bakanlıktan cevap geldi: "Dilekçeleriniz ulaştı, inceliyoruz." Ancak, incelemeyi dahi tamamlamadan, sanki yetmezmiş gibi yeni bir taş ocağı daha açmak için ÇED sürecini başlatmışlar.
Henüz gündemden çıkmayan ocağın yakınlarına bir tane daha taş ocağı açmak istiyorlar.
Şimdi ise ormanımızın ortasına, çam ağaçlarını kesip budayarak, üç köyün tam ortasına yeni bir taş ocağı açmak istiyorlar! Planları, 6 milyon ton taşı patlatarak, 160 metre derinliğe kadar, 12 metre uzunluğunda basamaklarla söküp almak.
12 yıl süreyle bu ocaktan milyonlarca ton taş toplayacaklar. Her hafta iki ocakta onlarca patlatma yapılacak , yüzlerce kamyon yollar çıkacak.” İfadelerine yer verdi.
“TARIM İŞÇİLERİ, ÜRETİCİLER, ÇİFTÇİLER HAYKIRIYOR”
“Çiftçilerin bu çığlıklarını duymazdan geliyor ve doğayı talan ederek yeni ocaklar açmaya devam ediyorlar.” diye açıklamalarına damga vuran Dr. Uğur Özdağlı;
“Bu arada tarım işçileri, üreticiler, çiftçiler haykırıyor: Geçinemiyoruz, kuraklık var, maliyetlerimizi karşılayamıyoruz! Ama sizler, tarım alanlarının yanı başına, su kaynaklarının dibine, ormanları katlederek taşocağı ve mermer ocağı açmak istiyorsunuz!
Geçen hafta, 100 traktörle çiftçiler Keşan'da toplandı. “Geçinemiyoruz! Ürünlerimize verdiğiniz fiyatlar düşük, kuraklık bizi vurdu, maliyetlerimizi karşılayamıyoruz!” diyerek seslerini duyurmaya çalıştılar. Ancak yetkililer, çiftçilerin bu çığlıklarını duymazdan geliyor ve doğayı talan ederek yeni ocaklar açmaya devam ediyorlar.
Mermer ocaklarının zararsız olduğu iddia edilse de bu, gerçeği yansıtmıyor. Patlatmalar sırasında, yüzyıllardır taşların arasında sıkışmış olan asbest ve silika gibi zararlı maddeler açığa çıkar. Bu maddeler, özellikle solunum yolu hastalıkları olmak üzere insan sağlığı için ciddi tehditler oluşturur. Astım, nefes darlığı ve akciğer hastalıkları bu ocaklar nedeniyle yaygınlaşabilir. Ayrıca patlatmalar sırasında çevreye yayılan bu zararlı maddeler, yalnızca insan sağlığını değil, aynı zamanda çevreyi de olumsuz etkiler. Bu durum, hem bölgede yaşayanların yaşam kalitesini düşürmekte hem de tarım ve hayvancılıkla uğraşanların geçim kaynaklarını tehdit etmektedir.” dedi.
“YIKIMINIZIN İZLERİ, DOĞANIN BAĞRINDA KANAYAN YARALAR GİBİ DURUYOR! HER BİR AĞAÇ, HER BİR TOPRAK PARÇASI, SİZİN ELLERİNİZDE CAN ÇEKİŞİYOR!”
“Sizi tanıyoruz! Artvin’in delik deşik ettiğiniz Cerattepe’sinden, yağmaladığınız Kaz Dağları'ndan, katlettiğiniz Akbelen Ormanları'ndan, aylar sonra işçilerin cenazelerini çıkaramadığınız Erzincan İliç’ten, Manisa’da topraktan söküp yerine imar verdiğiniz zeytin ağaçlarından, Mecidiye Köyü’nde dümdüz ettiğiniz taş ocaklarından, sizi çok iyi tanıyoruz!
Yıkımınızın izleri, doğanın bağrında kanayan yaralar gibi duruyor! Her bir ağaç, her bir toprak parçası, sizin ellerinizde can çekişiyor!
Artık yeter! Halkın, üreticinin, doğanın sesini bastıramayacaksınız! Bu ülkenin köylüleri, yağmaladığınız her karış toprağın arkasında dimdik duruyor!
Bu yağma böyle devam edemez! Vicdanını yitirenlere karşı biz buradayız, susmayacağız! Kazanç hırsıyla gözleri kör olanlara karşı doğa da halk da hesap soracak!” ifadelerine yer verdi.