Tarih: 11.09.2015 15:23

ALIŞVERİŞ VE SONRASINDA DİKKAT ETMENİZ GEREKEN KONULAR

Facebook Twitter Linked-in

ALIŞVERİŞ VE SONRASINDA DİKKAT ETMENİZ GEREKEN KONULAR

Merhaba sevgili Olay Gazetesi okurları öncelikle yazılarıma verdiğim kısa aradan ötürü affınızı bekliyorum. Bir takım sorunlardan dolayı ara vermek zorunda kaldım. Artık yazılarıma kaldığım  yerden devam etmenin sevincini taşıyorum. Bu yazımda, sizlerle alışveriş esnasında ve sonrasında dikkat etmeniz gereken konuları paylaşacağım. Son yıllarda giyim konusu geçmişe göre daha çok konuşulur oldu. Güzel ve kaliteli gözükmek hem kadın hemde erkek için sınırlarını zorluyor. Ancak tekstil ürünleri toptan üretim olduğu için her bedene her ürün yakışmayabiliyor. Bu sebeple bir önce ki yazımda da belirttiğim gibi kendi bedeninizi çok iyi tanımalısınız.

AYNALARIN OYUNUNA GELME, DENEMDEN ASLA SATIN ALMA!

Herkesin dolabında hiç giymediği asla giymeyeceği bir kaç parça eşyası mutlaka vardır. Bunun sebebi gerçekten denenmeden alınmış olması. Belki satın alırken üzerinize tuttunuz belki de giydiniz ama bu yetmez. Kendinizle barışmadan bedeninizi tanımadan aldığınız ve giymediğiniz her ürün denenmeden alınmış üründür. Artık dolabınızda giymek istemediniz, atmaya kıyamadığınız, toz bezi olmak için fazla pahalı bir yükünüz var.  Böyle bir alışverişte paranızı çöpe atmış sayabilirsiniz. Az önce deneseniz de yetmez dedim çünkü; mağazalarda deneme kabinlerindeki aynalar her zaman yanıltıcıdır. Siz kendinizi tanımıyorsanız ayna sizi çok kolay kandırır. Spot ışıklar, dar uzun tek renk deneme kabini, yada kabinlerin olduğu koridorlar, dikkat edin hep açık renktir ve bir çok ışık kaynağı vardır. Üstelik tavanlar yüksektir ve aynalar uzundur. Yani giydiğiniz her kıyafette en yakışmayacak olanda bile kendinizi güzel görmeniz mümkün. Bu durumda yapılması gereken ürün denenirken kabinlerin olduğu yerden mağazanın iç kısmına geçip orada ki bir aynada kendinize bakmak. Orada ayna yoksa ışık ön tarafınızdan gelecek şekilde kıyafetle bir fotoğraf çekilmek doğru karar vermeniz için en basit yöntemlerdir.

ÜRÜNÜ TANI

Bu başlık kendinizi tanımanızdan sonraki en önemli başlıktır. Genellikle düğünlerde derneklerde herkesin başına gelen şeydir. Öyle bir elbise giyersin ki hayatında hiç terlemediğin kadar çok terlersin. Ya da talihsiz erkeklerin yaz aylarında başına gelmesi olası mayo faciaları. Şort mayonuz öyle bir kumaştan yapılmıştır ki üzerinizde durmaz. Şortumu tutayım, kulaç mı atayım derken tatil biter. Tabii bunlar tehlikesiz gözüküyor ancak öyle değil. Bir kıyafet çok kaygansa, çok terletiyorsa, etiketinde su geçirmez, leke tutmaz, yanmaz, anti bakteriyel, mikrop barındırmaz gibi ibareler bulunduruyorsa bilin ki üzerinizde zehir taşıyorsunuz. Çünkü ilk okunuşta iyi gözüken tüm bu uyarılar, aslında biz bu üründe kimyasal kullandık, bu ürün doğal değildir demektir. Bir ürünün yukarıda saydığım özellikleri taşıması için tüm doğal yapısının bozulup üzerine kimyasalların yapıştırılmış olması gerekir. Bir kereden bişey olmaz diye düşünmeyin, dikkat etmeden birden fazla kimyasal içerikli ürünlerin cildinize temas etmesi astım, kalp yetmezliği, cilt kanseri gibi ciddi sonuçlar doğurabilir. Sağlıksız olduktan sonra şık olmanın hiç bir anlamı yok, aman dikkat.

ALDIĞIN HER ÜRÜNE KIYMET VER

Son olarak temizlikle ilgili bir kaç önerim olacak. Ürünlerin hepsinin içlerinde, genellikle sağ tarafta bel hizasında bir yada bir kaç uyarı ve kullanım talimatı bulunur. Hani hep kaşındırıp kabarık durduğu için kestiğimiz talimat. Onu mutlaka okumalısınız. Bir ürünü gerçek kullanım ömrü boyunca kullanmak istiyorsak, bu talimat çok önemlidir. Talimatta kaç derecede yıkanması gerektiği, nasıl ütülenmesi gerektiği, ne sıklıkla yıkanması gerektiği, nasıl kurutulması gerektiği gibi bir çok bilgi var.

Genellikle ortalama ısıda, ortalama bir asma şekliyle, hepsine aynı ısıda ütü yaparak aşağı yukarı tüm kıyafetlere aynı muameleyi yapıyoruz. Böyle yaptığımız için ürünler daha hızlı yıpranıyor.

Tavsiyelerimin hayatınıza azda olsa bir değişiklik getirmesini temenni ediyorum. Hoşçakalın.

 

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —