Bilime kulaklarını tıkayan...İmar aflarıyla DEPREME meydan okuyan(!)Yöneticilerin ve gözü doymayan müteahhitlerin, şehirlerimizi DEPREM FELAKETİNE karşı çaresiz ve güçsüz bırakmalarını millet olarak göz yumduk! Evettt; kolonları ke
BİZ BU YIKIMA HEP BERABER HAZIRLANDIK!
Şehirlerimizi yık diye Depremi, Sel'i davulla zurnayla davet ediyoruz!
Bilime kulaklarını tıkayan...İmar aflarıyla DEPREME meydan okuyan(!)Yöneticilerin ve gözü doymayan müteahhitlerin, şehirlerimizi DEPREM FELAKETİNE karşı çaresiz ve güçsüz bırakmalarını millet olarak göz yumduk!
Evettt; kolonları kestiler... Demirden,çimentodan çaldılar.. Beş deyip on kat binalar yaptılar, imar affıyla da ruhsatlarımızı verdiler(!)
Biz hazırız gel bizi yık,yoket dediğimiz DEPREM geldi veee 12 ilimizde büyük bir yıkıma sebep oldu.
Binlerce, on binlerce insanımız hayatını kaybetti.
Öyle ki, binlerce insanımız 3-5 gün, selâ'sını dinleyerek (!) Yardım beklediği enkazlar altında, sesi kesilince ye kadar yardım isterken öldü!
Yüz binlerce bina kullanılamaz hale gelirken, on binlercesi moloz yığını haline geldi!
......................................
Biz millet olarak sadece depreme meydan okumuyoruz...
Gel bizi yık,yok et, öldür diye hazırlandığımız bir çok AFET var!
Mesela SEL'ede aynı hassasiyetle hazırlıyoruz şehirlerimizi!
Nasıl mı?
Dere yataklarını cadde, taşkın sahalarını arsa haline getirerek hazırlanıyoruz şehirlerimizi SEL felaketleri ne!
Hal böyle olunca, dün Şanlıurfa ve Adıyaman da yaşanan SEL felaketi gibi felaketleri yaşamamız maalesef kaçınılmaz oluyor!
Her iki ilde ana caddeler sel'in yıkıcı gücü karşısında çaresiz kalırken, eksik alt yapı çalışmaları yüzünden, yeni yapılan yollar yıkılıp kullanılamaz hale geldi!
Sele kapılıp ölenlerden hiç bahsetmiyorum bile!
Yetkililerden yaşananlar için yapılacak açıklamalar hep hazır...
Cevap aynı:
-Bu deprem çok büyük deprem. Kaderden kaçılmaz... Ölenler şehit sayılır...
-Metrekareye 100 kg yağmur yağdı bu son yılların en büyük yağmuru...Gibi
Pekiiii
Taşkın sahalarını arsa yaptınız!
Dere yataklarını cadde yaptınız!
Kolonları kestiler görmediniz!
Cimentodan çaldılar bakmadınız!
Bilime, bilim adamlarına kulak asmadınız!
Bunlar...Bunlar sayılmaz... Öylemi?
