Çeltik sahaları %10 daraldı…

Çeltik sahaları %10 daraldı...

Hesabını hangi kooperatifçi verecek...

Geçtiğimiz hafta sonu İpsala'daydım. Edirne den Eneze kadar gidebildiğimce Meriç sahilini takip ederek yol aldım. Bu yıl geç yağan nisan yağmurları nedeniyle biraz geciken çeltik ekimi bütün hızıyla devam ediyordu. Modern Teknolojinin donattığı son sistem makine parklarına rağmen, çiftçiler bu yıl çeltik ekimini, mayıs sonuna doğru Ancak bitirebilecekler. Gerçi çeltik ekimi için öyle çokta geç kalınmış sayılmaz ama insanoğlu çok gaddar ve unutkan. Çok değil daha bundan on-on iki yıl önce; çeltiklerini haziran sonunda ekilip; aralık başında harman ettiklerini unutuyorlar!

Neyse çeltikte asıl mesele 10 gün geciken ekim değil. Asıl mesele bu yıl sadece Edirne ve Tekirdağ da, geçtiğimiz yıl sulama kooperatiflerinin yanlış uygulamaları nedeniyle, bu yıl ekilemeyecek olan yaklaşık 60 bin dekar çeltik sahasıdır!

Tekirdağ Hayrabolu sulama kooperatifi gecen yıl, DSİ nin bütün uyarılarına rağmen 27 bin dekar taahhütlü sahanın dışında, yaklaşık 10 bin dekar daha sahaya taahhüt vererek ellerindeki suyu hovardaca harcayarak tükettiler... Bu yıl aynı sahalarda DSİ sadece 7bin dekar araziye taahhüt verebiliyor.  Kooperatif, şebekeden dönen sulardan faydalanacağını iddia edip, 3 bin dekar fazladan alan taahhüt vererek işi toparlamaya çalışsa da, Tekirdağ'da DSİ planlamasına göre yapılmış olsa, her yıl çeltik ekilebilecek yaklaşık 30 bin dekar arazinin20 bin dekarı sulu tarımdan kuru tarıma terk edilmiş oldu! Bu durumda sorulacak soru; 20 bin ton çeltik üretilecekken, en çok 4 bin ton ayçiçeği üretebilecek olan Tekirdağ çiftçisinin zararını hangi kooperatifçiye ödetmek gerekir. Olmalıdır.

Öte yandan Keşan Kadıköy Sulamasında yaşanan hadise ise tam bir faciadır! Gecen yıl bütün uyarılara rağmen; nasıl olsa kış yağışlarıyla barajlar dolacak gibi çağ dışı bir düşünceyle, 30 bin dekarın üzerinde yere taahhüt veren kooperatifçiler; DSİ nin uyarıları dinlenmiş olsalar, her yıl çeltik ekilebilecek 15 bin dekar araziyi tamamen kuru mahsule terk ettiklerinden başka, Keşan'ın içme suyunu da tehlikeye atmışlardır! Kooperatifçilerin keyfi uygulamaları ve kişisel çıkarları uğruna yaptıkları hataların bedelini, bu gün susuz kalarak ödeyen Keşan lı çiftçiler; bu yıl sebze tarlalarını bile sulayamayacaklar!

Kooperatifçilerin keyfi uygulamaları yüzünden Keşanlı çiftçilerin yaşayacağı bu yılki maddi kayıp milyonlarca TL.dir. Bu kayıp sadece Keşan'ın da değildir tabii ki. Tıpkı sadece Hayrabolu sulamasındaki çiftçilerin olmadığı gibi... Yaşanan kayıplar aynı zamanda ülkemizin de kaybıdır. Ülkemizin ekilebilir çeltik sahaları bu keyfi uygulamalar yüzünden%10 daralmıştır!

 "İki Kooperatifin plansız programsız başına buyruk keyfi uygulamalarının faturasını, millet olarak biz niye ödeyelim ki?" Demek zamanı gelmişte geçiyordur bile! Su gibi ülkemizde kıt bulunan hayat kaynaklarının kullanımını daha dikkatli olarak ele almalıyız! Aksi halde Kooperatifçiler âlem yaparken milletin içi kan ağlar!