Tarih: 14.04.2009 20:47

Gazete olmak, gazeteci olmak ve okuyucu...

Facebook Twitter Linked-in

 

Gazete olmak, gazeteci olmak ve okuyucu...

 

Gazete deyince aklıma hep demokrasilerin yazılmayan dördüncü gücü gelir. Vatandaşın bilgi ve haber alma hakkının peşinde koşan; doğru, tarafsız, korkusuz ve hızlı ama ilkelerinden taviz vermeyen, vatandaş adına gözleyen ve uyaran yazılı güç! Ve nedense her seferinde aklıma ABD Başkanı Nikson'u istifaya zorlayan Watergate skandalı gelir! Bence; Gazete olmak için gazetenin; cesur, kararlı ve araştırmacı olup, bilgiyi kaynağından alıp, aynı saflıkta vatandaşa ulaştıran bir hizmet silsilesi izlemesi gerekir!

Böyle bir gazeteyi yaratmak mümkün mü? Cevabım elbette! Bu iş için birinci şart; Gazetecinin(gazete sahibi) tek geçim kaynağı gazetesi olacak! İkinci şart; gazeteci( yine bahsettiğimiz gazete sahibidir!) yaptığı işin paradan önemli olduğunu bilecek kadar işinden anlayacak! Üçüncü ve bence çok önemli bir şart daha var ki o da; Okuyucu gazetesine sahip çıkacak! Satın alacak ve gazetesinin okunmasını teşvik edecek! Böylece gazetecinin geçim sıkıntısı kalmayacak! Gazeteci ancak o zaman yaptığı yatırımın karşılığını sadece gazete satarak alabileceğini görüp; gazetesini her manada donatıp, vatandaşa hızlı, doğru, tarafsız ve ilkeli haber ve bilgi aktarmanın dışında hiçbir şey düşünmeyecek!

 Bütün bunlar alt alta yazıldığında, gazete demokrasinin yazılmayan dördüncü gücü olarak, toplumun en güvenilir kurumu sorumluluğu ile sistemi ve sistemi yönetenleri gözleyen ve uyaran yazılı güç olur!

Bence gazete olmak böyle bir şey! Peki, gazeteci olmak nasıl bir şey dediğinizi duyar gibiyim... Onu da anlatayım; Baştan söyleyeyim ki konular arasında karışıp gitmesin! Gazeteci olmak gazete sahibi olmaktan daha zor!

Hele hele bu zamanda gazeteci olmak öyle zor ki sormayın gitsin! Yolsuzlukların, yoksullukları, ahlaksızlıkların, hırsızlıkların, talanın, riyanın, yalanın havalarda uçuştuğu günümüzde; sırf gazete patronları istemiyor deyip pas geçerek; sanal gündemler yaratmak O kadar kolay mı sanıyorsunuz?

Kimsenin etlisine sütlüsüne dokunmadan, suya sabuna bulaşmadan, her gün haber yaratmaya çalışmak zordan da öte bir şey haberiniz olsun!

Şimdi diyorsunuz ki; bu gün ne gazeteler senin anlattığın gibi nede gazeteciler! Haklısınız da gazetesine sen nasıl bir gazetesin, ben gerçek bir gazete istiyorum diyen okuyucu kaç kişi? İşte bütün mesele buraya kitleniyor...

 Her şey dönüp dolaşıp okuyucuya geliyor. Okuyucu gazete istemediği sürece, gazeteler hep aynı kalmaya devam edeceklerdir! Gazeteciler zaten çaresiz. Yapabildiklerini değil, onlardan yapılmasını istenenin en iyisini yapıyorlar!

Edirne de gazete okuyanların sayısı sizce 5000( beş bin) i geçer mi? İnanın bana geçmez!

Peki, satılan Mahalli Gazete sayısı bu rakamın neresindedir? O da 1500'ü (Bin Beş yüz) geçmez! Peki; Edirne de nasıl oluyor da 7 adet günlük gazete var? Yani ortalama 250 adet gazete satarak nasıl oluyor da gazete oluyorlar? Bütün bu sorularla sizi baş başa bırakıyorum.

Takdir siz okuyucuların, gazeteniz den GAZETE isteyin!

 İnanın bana Edirne de öyle gazeteciler var ki; bilgi ve birikimleriyle, gözü karalıklarıyla sizi haber ve bilgiye boğarlarken, öte yandan vatandaşa zulmedenlerle, tüyü bitmemiş yetimlerin haklarına göz koyanların yüreğine otururlar! Yeter ki siz gazete sahiplerinden GAZETE isteyebilin!

Ne diyeyim; Gazeteyim demek için çok erken olduğunu biliyorum. Ama siz okuyucularımın şunu bilmesini isterim ki; Haftada bir gün de olsa, ben bu yola yalnız ve GAZETE çıkartmak için çıktım! Tek dileğim var oda, Edirne Olay Gazetesinin; en kısa sürede siz okuyucularımın takdiri ile GAZETE olmasıdır!


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —