GÜRKAN, KADIN MECLİS ÜYELERİNİ UNUTMADI

GÜRKAN, KADIN MECLİS ÜYELERİNİ UNUTMADI

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, 5 Aralık 1934’te Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı’nın yıldönümü nedeniyle kadın meclis üyelerine çiçek ile ilk kadın milletvekillerinin fotoğraflarını hediye etti. Belediye Meclisi’nin Aralık Ayı Olağan Toplantısı’na Edirne Kadın Dayanışması’nın içerisinde bulunan kadın sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve üyeleri katıldı. Belediye Meclisi’nde CHP, Ak Parti ve MHP’li kadın belediye meclis üyeleri tek tek söz alarak, Türkiye’deki gerçekleri rakamlarla ortaya koydular.

Edirne Belediyesi’nin Aralık Ayı Olağan Toplantısı Belediye Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Belediye Meclisi’ne 5 Aralık Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı’nın verilmesi yıldönümü nedeniyle Edirne Kadın Dayanışması’nın içerisinde bulunan kadın sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve üyeleri katıldı. Meclis salonuna gelen Başkan Gürkan, belediye meclisinde yer alan kadın meclis üyeleri; Çiğdem Gegeoğlu, Melek Yürük, Nahide Demir, Sevdanur Kurban ve Ezgi Yetkiner’e çiçek takdim etti.

Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesi 1934 yılında çok daha önce başlayan bir süreç olduğunu ifade eden Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Türk Kadınının 1934’ten 4 yıl önce belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkına ulaştığını ve 26 Ekim 1933’te köy kanununda yapılan bir değişiklikle de muhtar ve ihtiyar heyetini seçme ve seçilme hakkının verildiğini söyledi.

TÜRK KADININ BİRÇOK AVRUPA ÜLKESİNDEN ÇOK ÖNCE SEÇME VE SEÇİLME HAKKINA SAHİP OLDU

Türk kadınının birçok Avrupa ülkesinden çok daha önce seçme ve seçilme hakkına sahip olduğunu ifade eden Gürkan, “Mustafa Kemal Atatürk’ün o büyüklüğü, dehası, devlet adamlığı ve vizyonu, bugün bizim millet olarak ulaşmaya çalıştığımız o çağdaş uygarlık seviyesinde gördüğümüz birçok ülkeden çok yıllar önce Türk Kadınına verilmiştir. İsviçre’de kadınlara seçme ve seçilme hakkı 1948’de verilmiş. Avrupa’da bizden daha çok ileride diye kabul edilen birçok ülkede de kadına seçme ve seçilme hakkının verilmesi 1934’ten çok sonradır. Bu durum Atatürk’ün büyüklüğünün, devlet adamlığının, insan ve kadın haklarına ve kadınlarımıza duyduğu saygının çok önemli bir nişanesi diye düşünüyorum” dedi.