10081%1,46
34,76% 0,27
36,72% -0,12
2946,08% 0,40
4830,79% 0,03
Edirne ziyaretlerinde karşılaştığımız KESK Mali Sekreteri Erdal Karakuş ile kısa bir sohbet yapma imkanı bulunduk.Kendisine ülke gündemini ve gündemlerini, 30 Kasım tarihinde Ankara'da planladıkları büyük miting için soru sorduk..
KESK MALİ SEKRETERİ ERDAL KARAKUŞ İLE KESK'İN GÜNDEMİNİ KONUŞTUK.
Edirne ziyaretlerinde karşılaştığımız KESK Mali Sekreteri Erdal Karakuş ile kısa bir sohbet yapma imkanı bulunduk. Kendisine ülke gündemini, kendi gündemlerini ve 30 Kasım tarihinde Ankara'da yapmayı planladıkları büyük miting hakkında sorular sorduk...Genç, dinamik, bilgi dolu bir sendikacı gözüyle Türk insanının durumunu onun anlattıklarında bulduk.
Sohbetimize Keskin Ankara'da yapmayı planladığı mitingle ilgili düşüncelerini sorarak başladık.
Erdal Karakuş-KESK:“ Mitingimizin ruh halini anlatmak açısından şöyle bir cümle kurmak istiyorum ben, yoksulluk sınırı çoktan aşıldı, artık Türkiye emekçi hakları açlık tehlikesi ile karşı karşıya. Artık bu kadar vahim bir noktadayız ve mitingimizin temel amacı bu sürüklenme haline karşı çıkmaktır. Türkiye’nin en büyük 3 konfederasyonundan biriyiz. Bu tarihsel sorumluluğumuz gereğince 30 Kasım tarihinde Ankara’da Tandoğan Meydanı’nda biz 10 Binleri 100 Binleri bir araya getirmeyi hedefliyoruz. Konfederasyonumuzun çok önemli görüşmeleri gerçekleşti Ankara’da Siyasal Partilerimizin Genel başkanlarıyla görüşmelerimiz gerçekleşti. Bizim 4’lü yapı olarak adlandrdığımız Devimci İşçi Sendikası Konfedarasyonu, Tabipler Odası, Mimarlar, Mühendisler Odası Birliği gibi bizim dost kurumlarımızın tümüne gidildi. İnanç Örgütlerine gidildi. Esnaf Odaları Birliğine gidildi. Tarım ve Ziraatçiler bu artık köylülük artık çok ciddi bir sendrom altında onlara gidildi. Ekoloji örgütleri kadın örgütleri ile bu ülkede bu sistemden canı yanan tüm kesimlerin temsilcileriyle görüşmeler yapıldı. Bu miting aslında kollektif bir miting olacak. Tüm bu bahsettiğim örgütler, kurumlar, siyasal partiler kendi pankartlarıyla, dövizleriyle, bayraklarıyla alana gelecekler ve talepleri ortak olarak orada ayrılacak. Mitingi niye mi 30 Kasım'da yapıyoruz? Çünkü 30 Kasım Bütçenin Meclise geldiği tarihin tam ortası olan gün.
Edirne Olay Gazetesi: Emek ve emekçinin temsilcisi olarak ülkemizin durumunu nasıl görüyorsunuz?
Erdal Karakuş-KESK:
Her şeyden önce Türkiye'de artık işsizlik oranı %20'lere geldi. Bu 11 milyon insanın işsiz olduğu anlamına geliyor. Her üç gençten birisi işsiz. Halk umudunu kaybetmiş durumda, gençlik umudunu kaybetmiş durumda.
Ortalama emekli maaşı 13-14 bin lira civarında. Asgari ücret 17 bin lira ve bunların tamamı 27 bin lira olan açlık sınırının altında kaldı. Bugün artık emekliler artık geçinememe halini çoktan aştılar. Şu anda açlık kokusuyla karşı karşıyalar. Emekli amcalarımız,teyzelerimiz sabah çarşıya çıkıyorlar hangi markette peyniri zeytini 5 lira ucuza bulabilirim diye arıyorlar ve bulduklarında birbirlerine haber veriyorlar. Bu ülkeyi bu hale getirenler bundan utanç duymalıdır.
Türkiye'de bir de sizin bizim maaşlarınızı belirleyen bir TÜİK var... O enflasyon oranlarını belirleyen, matematiksel kurallara takla attıran, bizim yaşamımıza alakası olmayan bir sürü ürün üzerinden bir enflasyon hesabı yapan TÜİK'i de biz bunların en ağır haliyle protesto ediyoruz.
Bu yıl içerisinde %100 ü geçmeyen hiçbir ürün kalmadığı gibi hala enflasyonu işte %50-60 larda göstermek gibi bir çaba var. Halkımıza yalan söylemesinler. Bu doğru bir davranış değil. TÜİK, bu toplumun en önemli vicdani kurumu olması gerekir. Biz 30 Kasımda Ankarada TÜİK' e de kuvvetli bir eleştiriyi ileteceğiz.
Ülke gerçekten olağanüstü günlerden geçiyor. Kadın cinayetlerinde ilk 3 teyiz, Daha da ötesi, artık biz işte en son bebeklerimizi bir kapitalist düzende, yoğun bakımlarda bir Cinayet şebekesiyle bebeklerimiz hayatını kaybetmeye başladı. Bence artık bu bizim tahammül edebildiğimiz son şey olsun. Türkiye'yi tüm dünya içerisinde bir utanç abidesi haline getiren bu gerçekle yüzleştiğimizde, Hem toplumsal barışı, hem dayanışmayı, hem yüksek düzey demokrasiyi, hem de aynı zamanda bir gelir eşitliğini sağlamak hedefimiz olmalı...Bunları yapmak durumundayız. Bunları yapacak olanlar gerçekten Emek örgütleri, Halk dayatırsa yapar... Sadece bütün bunları biz siyasi rekabet sahasına bıraksak bu sorunların hiçbirinin çözüleceğini düşünmüyoruz açıkçası.
Erdal Karakuş-KESK:
Bu arada şunu söylemeden edemeyeceğim Edirne yerel medyası sizler çok önemli hizmetler yapıyorsunuz bizim haber bültenlerimizi yayınlıyor ve kayıda çekiyorsunuz şahsınıza bütün Edirne yerel medyasını tebrik ediyorum...
Sizin de önemli sorunlarınız olduğunu biliyorum. Yerel medya organlarımızın yığınsa sorunu var. Emekli maaşlarınız çok düşük, emekli olma haklarınız hala çok uzak, çok uzun sürelerde emekli olabiliyorsunuz. Sarı basın kartı verilmesi, işte reklam alabilmeniz açısından matbaa sorunları, kağıt maliyeti, tonlarca sorun içerisinde özgür habercilik yapmaya çalışıyorsunuz. Bunun sonucunda maalesef eğer yerel yönetimlerden destek almazsa, hükümetler ya da iktidar kaynaklı...Reklamları almayan yerel medya organlarımızın birçoğu iflas ediyor. Kepen kapatıyor ve ya da birçoğu kalemini kırıp yancı gazeteci olmaya çalışıyor. Bu anlamıyla ben sizi gerçekten bu girişiminiz için kutluyorum Edirne'de şunu gördüm. Edirne'de yerel medyamız bizim sendikalarımızın haberlerini yapıyor. Onları manşetlere taşıyor. Bu bizim açımızdan çok önemli sonuçlar. Sendika olarak biz bağırır çağırırız, miting yaparız, yürüyüşler yaparız ama bizim sesimiz duyulmasını sağlayan medya organlarımız. Medya organ Sorunlarına dair ciddi bir talebimiz de var. Özgür basın, özgür emekçi, özgür halk üçgenini hep beraber kurmayı planlıyoruz.
Edirne Olay Gazetesi: Bu toplantılarınıza nerede başladınız? Toplam kaç toplantı yapmayı planlıyorsunuz? Toplantılarınızda kimlerle görüşüyorsunuz?
Erdal Karakuş-KESK: Doğu ve Güneydoğu'dan başladık. Oradaki kış şartlarını erken gelmesi önceliğimizi oraya vermemizi gerektirdi.
Ağrı, Van, Erzurum, Hakkari, Şırnak,Cizre,Malatya, Urfa, Antep bölgesi bitirildik...Bölgedeki üyelerimizi, Siyasi Partileri,Esnaf Odalarını, Emek Örgütlerini,Yerel yönetimlerle ve Belediye Başkanlarımızla da görüşüyoruz.
Bugün buradayız, bu hafta Marmara ve Ege bölgesindeyiz. Önümüzdeki hafta Karadeniz bölgesinin tamamı bitirilecek, sonra Orta Anadolu, en son olarak da Akdeniz bölgesi bitirilecek.
Daha sonra 30 Kasım'da bütün buralardan, örgütlerimizle, kurumlarımızla birlikte Ankara'ya taşınacağız ve "Yoksulluğa karşı mücadelede de birleşiyoruz" şiarı altında tüm ülkeye sesimizi duyurmayı planlıyoruz.
Bu gün Edirne Belediye Başkanımızla da bir görüşme gerçekleştirdik.
Edirne Olay Gazetesi: Peki uğraşlarınızın karşılığında, istediğiniz topluluğu Ankara'ya taşıyıp Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı dileklerinizi haykırabilecek misiniz?
Erdal Karakuş-KESK: Bir çok insan emeklilik yaşından dolayı canı yanmış... Bir çok insan açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyorlar...Bu insanlar siyaset, din, inanç farkı gözetmeksizin mitinglerde bir araya geldiler. Bir platform kurdular. Türkiye'nin her yerinde barışçıl gösteriler yaptılar. Hatta dediler ki bizim bu taleplerimize destek vermeye siyasi partilere de oy vermiyoruz dediler. Bu şunu gösteriyor, inatçı, sabırlı, barışçıl bir iş yaptığınızda mutlak zaferi ulaşıyorsunuz. Ama vazgeçmeyeceksiniz. Pes etmeyeceksiniz. Bizim de yol haritamız açıkçası böyle. Ve şöyle bitireyim ben bunu.
Gerçekten tarihi bir kentteyiz bugün. Çok önemli bir coğrafya, çok önemli bir şeydir. Burada koca bir medeniyet yatıyor. Ya bu topraklar bir sürü bilim adamı yetiştirmiş, felsefeci yetiştirmiş, sanatçı, şair, yazar, siyasetçi yetiştirmiş. Bu topraklar böyle bir yönetimi, böyle bir düzeni hak etmiyor gerçekten. Yani bugün Anadolu'da bu büyük birikimin üzerine insanlar açlık korkusuyla karşı karşıyaysa, özgür düşünceden hala uzaklarsa, hala insanlarımız iki kelime ettikleri için cezaevine giriyorlarsa, çocuklarımız yurt dışına kaçıyorsa, emeklilerimiz artık evlerine kapanıp açlık korkusuyla karşı karşıyaysa gerçekten bunu hak etmiyoruz. Bu topraklar büyük bir bereket toprağı. Orhan Kemal'in dediği gibi bu bereketli topraklar üzerine biz bu ülkemize tekrar o müreffeh yaşamı, modern yaşamı kurabiliriz. Bu ülkenin içine girdiği bütün paradokslardan ancak böyle çıkabiliriz diye düşünüyorum... Edirnede mimar Sinanları görüyorum, burada Osmanlı'yı görüyorum. Şimdi bu coğrafya bu kadar küçük sorunla uğraşıyorsa hala sözün bittiği yerdeyiz.
Cizre'de ne sorun varsa aynı sorun Edirne'de de var... Esnafların tamamında aynı sorunlar, hiç fark etmiyor. İşte Hakkari'de esnaf odasıyla görüştüm. Aynı şeyi söylüyor arkadaş. Buraya geldim, aynı şeyi söylüyor arkadaşlarımız.
Edirne Olay Gazetesi: Yenidoğan Çetesi ile ilgili hastanelerde yoğun bakım ünitelerinde ölen çocuklarla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Erdal Karakuş-KESK: Bugün Türkiye'nin en önemli gündemlerinden birinin bebek ölümleri olduğunu düşünüyoruz. KESK e bağlı Sağlık İş Kolumuzda bulunan Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikamız var. Buradaki arkadaşlarımız, "Sağlığı ticarete çevirmeyin... Hastayı, müşteriye, hastaneyi de tüccar haline çevirirseniz, eninde sonunda bunun varacağı yer burasıdır." Diye 20 yıldır bangır bangır bağırıyorlar.
Yaşananların SGK'ı batıran,özel hastanelerin yoğun bakım servislerindeki şişirilmiş faturalar, şişirilmiş reçetelerin sosyal güvenlik sistemi batıran mekanizmanın bir parçası olduğunu biliyoruz.
Diğer yandan Bir bebeğin ölümüne seyirci kalacak cinayet işlemeye evrilme yaşayan katiller tehlikesinden de endişe ediyoruz. Orada bir grup cani gerçekten ben onlara katil diyorum. Bu katilleri Hemen derhal sistemden dışarı çıkartacak çalışmayı yapmak zorundayız...
Bunu yapan kişilerle gercek sağlık emekçilerini ayırmamız gerekiyor.
Çünkü gerçekten bizim ülkemizde hastalar için hayatını tehlike altına atan sağlık emekçilerimiz var. Gerçekten onları bu bir avuç cinayet işleyen şerefsizlerden ayırarak gerek.
İdeal sağlık sistemini ülkede kurmamız gerekiyor. Bizler o sebeple ülkemizin temel gündeminin emek, barış, demokrasi ve gerçekten insan haklarının yaşanacağı bir ülke olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu düşüncemizi gerçekleştirmek için çıktığımız yolda sendikada olarak bir sınıfsal baskı kurma örgütüyle karşı karşıyayız.
Edirne Olay Gazetesi olarak kendisini başarılar diliyoruz.