9203,37%1,11
39,62% 0,16
45,68% 0,20
4296,95% 0,15
6933,62% 0,33
KOLON KANSERİNDE ERKEN TANININ ÖNEMİ ANLATILDI
Türk Gastroenteroloji Derneği ile Edirne Belediyesi işbirliğinde Halk Eğitim Merkezinde düzenlenen ‘Sindirim Sistemi Hastalıkları’ konulu panelde Kolon kanserinde erken tanının önemi anlatıldı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Serhat Bor, “her 19 kişiden biri kalın bağırsak kanseri olarak da bilinen kolon kanserine yakalanıyor. Ülkemizde de kolon kanseri kadın ve erkekte üçüncü sırada yer alıyor. Avrupa’da her yıl yaklaşık 200 bin kişi kolon kanserinden ölüyor. Bir kişinin hayatı boyunca kolon kanserine yakalanma riski ise % 6 civarındadır. Erkeklerde daha sık görülen bu tümöre 50 yaşından sonra yakalanma olasılığı daha fazla.” Dedi.
Gastroenteroloji uzmanları Prof. Dr. Serhat Bor ve Prof. Dr. Ahmet Tezel, kolon kanseri hakkında halkı bilgilendirerek, önlenebilir kanser çeşidi olduğu belirtildi. Bilgilendirme toplantısında açılış konuşmasını yapan Edirne Belediye Başkan Yardımcısı ve Edirne Tabip Odası Başkanı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, Edirne halkını sağlık konusunda ana bilim dalları ve uzmanlık dernekleriyle bir araya gelerek halkın bilgi sahibi olması adına çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Hastalığı önce fark etmek gerektiğini ve bunu da geç kalmadan yapmanın gerekliliğine dikkat çeken Tanrıkulu, “Bilgi sahibi olursak kanserden korkmamıza gerek yok. Önemli olan erken teşhis” şeklinde konuştu.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Serhat Bor, her 19 kişiden biri kalın bağırsak kanseri olarak da bilinen kolon kanserine yakalandığını belirterek, “Ülkemizde de kolon kanseri kadın ve erkekte üçüncü sırada yer alıyor. Avrupa’da her yıl yaklaşık 200 bin kişi kolon kanserinden ölüyor. Bir kişinin hayatı boyunca kolon kanserine yakalanma riski ise % 6 civarındadır. Erkeklerde daha sık görülen bu tümöre 50 yaşından sonra yakalanma olasılığı daha fazla. Kolon kanser inin en önemli özelliği ise yavaş büyüyen bir tümör olması ve erken dönemde yakalandığı zaman tamamen tedavi edilebiliyor olması. Dahası henüz kolon kanseri gelişmeden yani polip aşamasında yakalanıp çıkarıldığı zaman kanser önlenmiş oluyor. Çünkü kolon kanserlerinin yüzde 98’ i kalın bağırsakta polip denilen selim urlardan gelişiyor. Polipler, kolon ve rektumun iç duvarındaki iyi huylu tümörlere deniyor. Bunların hepsi kansere dönüşmese de poliplerin görüldüğü yerde çıkarılmaları gerekiyor. Kolon kanserinin en az % 10’u genetik yatkınlık nedeniyle gelişiyor.
Ailede birinci derecede yakında kolon kanseri olması kanser riskini 2-4 misli arttırmakta. Ayrıca diyet alışkanlıkları (fazla miktarda kırmızı et tüketme, aşırı yağlı yeme) sigara, egzersiz yapmama riski arttırıyor. Şişmanlığın da kanserde olumsuz etkisi var. Örneğin 5 kiloluk bir artış kolon kanseri riskini % 5 arttırıyor. Öncelikle ailevi polipozis, kalıtsal non polipöz kolon kanseri, birinci derecede akrabasında kolon kanseri bulunan kişiler ile iltihabi bağırsak hastalığı olanveya daha önce kalın bağırsak kanserinden ameliyat olmuş kişilerin kolonoskopi ile düzenli tarama programına alınması gerekiyor” dedi.
Diğer konuşmacı Prof. Dr. Ahmet Tezel ise ortalama risk altında olan kişilerin 50 yaş üstü kadın ve erkekler olduğunu belirterek, “Bu yaş grubundakiler yılda bir kez hassas bir yöntemle dışkıda gizli kan bakılması, eğer test pozitif ise hemen kolonoskopi yapılması gereklidir. Erken dönemde bir kanseri yakalamak ve daha sonra kansere dönüşebilecek polipleri polipektomi yöntemiyle ortadan kaldırmak. Kolonoskopi ve polipektomi işleminin kolon kanseri sıklığını, hatta kanserden ölümleri azalttığı biliniyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir konu var. Yapılan çalışmalarda kolonoskopiyi uygulayan kişilerarasında polip ve kanser yakalama konusunda önemli farklılıklar saptanmış. İşlemi yapan kişinin eğitimi, deneyimi, ehliyeti, bilgisinin yanı sıra hasta yükü, kişinin motivasyonu, konuya hakimiyeti kanser taramasındaki başarıya etkili oluyor. Ülkemizde ulusal toplum tabanlı kolorektal kanser taramaları Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM) bünyesindeki Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) tarafından başarı ile yürütülüyor. 50 yaş üstü ya da risk grubundaki kişilerin Aile Sağlığı Merkezlerine gidip bir dışkı örneği vermeleri yeterli. Dışkıda gizli kanı pozitif olanlar kolonoskopi yapılmak üzere ilgili merkeze sevk ediliyor. Şimdiye kadar yaklaşık 2 milyon kişi bu usulle tarandı ve birçok kolon kanseri erken dönemde yakalanarak tedaviye yönlendirildi. Sonuç olarak kalın bağırsak kanseri önlenebilir bir kanser türü” şeklinde konuştu.
Tezel son olarak kanseri önlemenin 4 altın kuralını olduğunu belirterek, “Ailede kalın bağırsak kanseri olan var mı öğren, Sağlıklı beslen, Düzenli egzersiz yap, 50 yaşına gelince kolonoskopi yaptır. Bir kural daha var o da kolonoskopiyi bu işin uzmanına (gastroenterolog ya da gastroenteroloji cerrahisi uzmanına) yaptır” ifadelerine yer verdi.
Katılımcılar aynı zamanda, Halk Eğitim Merkezi bahçesine kurulan ve bağırsağı ve kolon kanserini en ince detaylarına kadar anlatan şişme dev bir maket gezdirildi.