10087,12%1,39
39,83% 0,06
46,93% -0,06
4284,21% 1,34
6852,92% 3,13
PEKCANLI; “LAİKLİK İLKESİNİ KALDIRMAK DEMOKRASİYİ YOK ETMEK DEMEKTİR.”
CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı Yaptığı basın toplantısında; “Laiklik milli egemenlik ilkesinin temelidir. Laiklik ilkesiyle milletimiz, zamanın değişen şartlarına göre kendi kaderini belirleyecek hukuk kurallarını kendi egemenlik gücü ile koyma hakkını eline almıştır. Laiklik ilkesi yalnızca din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, bu yolla din ve vicdan özgürlüğünün sağlanması demek değildir. Laiklik ilkesini kaldırmak demokrasiyi yok etmek demektir.” Dedi.
CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı konuşmasını şöyle sürdürdü:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahramanın laiklik ilkesinin anayasadan çıkartılması gerektiği yönündeki ifadesi yalnızca kendi görüşleri değil, AKP’nin demokrasiye, eşitliğe ve bir arada yaşama kültürüne nasıl baktığının göstergesidir. Bu sözlerle amaçlanan hedef, bu ülkede yaşayan bütün vatandaşların hak ve özgürlüklerine müdehale yaşama biçimlerine baskı girişimidir.
Laiklik ilkesi yalnızca din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, bu yolla din ve vicdan özgürlüğünün sağlanması değildir.
Laiklik milli egemenlik ilkesinin de temelidir. Laiklik ilkesiyle millet zamanın değişen şartlarına göre kendi kaderini belirleyecek hukuk kurallarını kendi egemenlik gücü ile koyma hakkını eline almıştır. Bu hak meclis tarafından kullanılır, hükümet tarafından uygulanır, yargı tarafından korunur. Anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddesi olan Laiklik ilkesini kaldırmaya yönelik her teşebbüs, milli egemenliği kaldırmaya ve anayasayı zorla ilga etmeye yönelik bir suç girişimidir.
Laiklik ilkesiyle kendi kaderini eline alan milletimiz egemenlik yetkisini anayasada belirtilen kurallar çerçevesinde kullanır. İktidar seçimle iş başına gelir, Türkiye Büyük Millet Meclisi görevini milletten aldığı yetkiyle yerine getirir. Çok partili hayatımız, demokrasimiz ve demokrasimizin parçası olan bütün haklarımızın temeli laiklik ilkesidir.
Laiklik ilkesini kaldırmak demokrasiyi yok etmek demektir.
Laiklik, aynı zamanda cinsiyet ayrımı gözetmeksizin hangi mezhepten, hangi inanıştan, hangi düşünceden olursa olsun, bütün vatandaşların eşit haklara sahip olmasının garantisidir.
Bu ülkede hiç kimse cinsiyeti, mezhebi, inancı veya düşüncesi sebebiyle bir diğerinden üstün değildir. Bütün vatandaşlar kanun önünde eşit haklara sahiptir.
Laiklik ilkesiyle devlet bütün inanışlara, bütün mezheplere eşit mesafede olur. Bu anlamda laiklik, bu ülkede ki bütün vatandaşların eşit vatandaş olmasının devleti yönetme ve idaresinde görev alma hakkının teminatıdır.
Laiklik ilkesi sayesinde bu ülkenin bütün vatandaşları kendi yetenek ve çalışmalarıyla bu ülkede her makama gelebilir, her işi yapabilir.
Toplumsal barışımız birlik ve bütünlüğümüz bu temel üzerine kuruludur.
Laiklik ilkesini ortadan kaldırmaya yönelik her çaba aynı zamanda birlik ve bütünlüğümüzü yok etmeye yönelik bölücü bir girişimdir.
Bütün bunlarla birlikte laiklik, Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlıkla mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkânını temin etmiştir. Laikliği dinsizlikle karıştırmak isteyenler, ilerleme ve canlılığın düşmanları ile gözlerinden perde kalkmamış fanatiklerden başka kimse olamaz.
Cumhuriyet Halk Partisi kurucu değerlerimizi, milli egemenliğin, demokrasinin, toplumsal barışın, insan eşitliğinin ve Türkiye’nin temeli olan laiklik ilkesini koruma iradesine sahiptir.
Laiklik ilkesinin yok edilmesine ya da laiklik ilkesinin sulandırılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bilinmelidir ki bu yolla Cumhuriyeti ve Demokrasiyi yok ederek, gayri meşru bir baskı rejimi kurmaya çalışanlar asla amacına ulaşamayacaktır. Ülkemizin temel değerlerine yürekten inanmış milyonlarca vatandaşımız ve Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyetimizin temel değerlerine, demokrasiye, özgürlüklerimize ve toplumsal barışımıza yönelen her saldırganı hüsrana uğratacak güce sahiptir.
İsmail Kahraman yaptığı açıklamalarla milli egemenliğin, demokrasinin ve Cumhuriyet değerlerinin sembolü olan Türkiye Büyük Millet Meclisini temsil etme yeteneğini kaybetmiştir. Oturduğu yüksek makam, kendisine büyük gelmektedir. Görevi bir an önce bırakmalı ve istifa etmelidir.
Cumhuriyet Halk Partisi, çağdaş uygarlık seviyesinin bile üstüne çıkma hedefiyle özgürlükçü demokrasiyi kurmak için çalışmalarını büyük bir azim ve kararlılıkla sürdürmektedir. Bu ülke de demokrasiyi yok etmek ve bir baskı rejimi kurmak isteyenler mutlaka yenilecek Türkiye tarihi yolculuğuna devam edecektir.