RECEP SÖYLER /UZUNKÖPRÜ
Hamza Yasa Özel haber:
Geçen Perşembe günü evinde rahatsızlanan Recep Söyler, Uzunköprü Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada yapılan ilk müdahalenin ardından Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilen Söyler; burada derhal Yoğun Bakıma Ünitesine alındı… Yapılan tüm müdahalelere cevap vermeyen Recep Söyle Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hayata gözlerini yumdu.
Cumartesi günü yapılan cenaze töreni ile Uzunköprü Şehir Mezarlığı’nda toprağa verilen Söyler’in tabutunun üzerine çok sevdiği Uzunköprü Spor forması koyuldu. Cenazesine Uzunköprü Belediye Başkanı Enis İşbilen, bazı siyasetçiler, çevre illerden gazeteciler, dost ve yakınları katıldı. Recep Söyler, yaşayan son Hikâyecilerden, Heccav ve Filozoflardandı… Yokluğunda yerinin asla doldurulamayacağını bilmenin üzüntüsü ile kendisine Allahtan rahmet dost ve yakınlarına da baş sağlığı diliyorum. Nurlar içinde yat inşallah Recep Abi…
Size Uzunköprülü Recep Söyler İle 2011 yılında Yaşadığım Bir Saati Anlatacağım…
Recep amca ( amca lafına çok bozuluyor ) Tıb’ben 28 yaşında aslen bir asırlık zamanın çoğunu tüketmiş çok eski bir futbolcu. Çok eski futbol hakemi, çok eski ama çiçeği burnunda bir gazeteci yazar… Adı üzerinde o Recep SÖYLER… Hem de ne söyler… Sadece söylese razı gelirsiniz Recep amca (!) pardon pardon Recep abi; doğru bildiğini lisan-ı münasip ile söyler, kendini tutmaz, kör kuyulara bağırır, o da onu kesmez çalakalem yazar. Hem de ne yazmak. Recep abiyi dinleyen de duyan da cümlenin başında gülme krizi geçirirken cümlenin sonunda salya sümük gözyaşlarına boğulabilir.
“ Çok kullandım Hamzacığım artık kart kullanmıyorum. Ben tıbben 28 yaşındayım! “dediğinde “Yahu recep abi ben telefon numaramla adresimin yazılı olduğu karttan bahsediyorum sen bana ne diyorsun. Hem anlat bakayım şu Tıbben 28 yaş meselesini “ dedim. Recep abi sağ elindeki bastonuna biraz daha abanarak başladı anlatmaya;
“ Geçenlerde çok rahatsızlandım. Beni hastaneye götürdüler. Herkes pür telaş. Beni doktorun biri bırakıyor biri alıyor. Muayene tahlil derken elinde beyaz bir kâğıt güzel bir bayan doktor çıka geldi. Recep amca bizi boşun telaşlandırdın, maşallah hiçbir rahatsızlığın yok. Bu tetkiklere göre Tıbben 28 yaşındasın deyince, hemen çapkın tavrımı aldım ve bakın hanımefendi lütfen bana hakaret etmeyin dedim. Kızcağız ne hakareti amca doğru söylüyorum bu kayıtlara göre vallahi 28 yaşındasınız, dedi. Bakın yine aynı şeyi yapıyorsunuz. Bana Tıbben 28 yaşındasın diyorsunuz. İnsan 28 yaşındaki bir gence amca der mi bari Recep abi desenize, dedim. Mesele bu Hamzacığım mesele bu...“
Futboldan hiç kopmamış, kopamamış Recep amca. “Spor dostluktur, kardeşliktir Hamzacığım. Ben Uzunköprü-Keşan maçında 87. Dakikada 3 Keşanlı oyuncuyu kırmızı kartla oyundan attım. Bir tek taraftardan küfür yemedim. Dedim ya ben çok kart kullandım artık işim körpelerle. Gençlerin maçlarına gidiyorum. Onları seyretmek beni çok mutlu ediyor. Geçen sene Uzunköprü- Keşan maçına gittim. Beni gören taraftarlar başladılar hep bir ağızdan bağırmaya. “ Recep amca… Sen çok yaşa… Recep amca buraya yumruk havaya…”Dayanamadım bastonuma tutunup gittim gençlere doğru. Birde ne göreyim! Keşan sporlu taraftarlar. Ağlattılar beni… Ağlattılar be Hamzacığım. Ha birde aklımdayken söyleyeyim beni bu aralar bizim gazetecilerde ağlatıyor Hamzacığım.” Dediğinde, hayrola Recep amca neden, dedim. Gözleri dolu dolu anlattı;
“Hamzacığım artık bana gazete göndermiyorlar. Bana bir gazeteyi çok görüyorlar. Söyle bizim hayırsızlara bana gazete göndersinler. Utanmasınlar beni abone yapsınlar. Korkmasınlar emekli maaşım bağlanınca öderim paralarını! “
Evet… Sevgili gazeteciler. Elçiye zeval olmaz. Hepinize sesleniyorum. Edirne’de gazete çıkaranlar, Keşan’da, İpsala’da, Enezde, Havsada sözüm hepinize. Recep SÖYLER amca sizden gazete bekliyor. Sordum yazışma adresin nedir diye, bana adresini verdi, bende size söylüyorum.
Haydi, şimdi bulabilirseniz hepiniz ekleyin Recep SÖYLER’İ abone listenize. Üzmeyin ağlatmayın Tıbben 28 yaşında olan arkadaşınız Recep SÖYLER amcayı. Ne dersiniz vereyim mi adresini… Var mı içinizde gönderecek Gazetesi olan Recep amcaya?
NOT: bu yazıyı 2011 yılında bir Uzunköprü ziyaretim sonrası yazmıştım.
