11007,37%0,81
42,52% 0,07
49,55% -0,06
5743,85% -0,15
9322,75% 0,27
S.O.S…Saros imdat diyor… Duyan var mı?
Geçtiğimiz hafta İpsala da eş dost ziyaretine gittim. İpsala’da olduğumu duyan çok değerli bir arkadaşım geliyorum bana balık alır mısın dedi. Hadi gel birlikte Enez de bir balık yeriz fırsat bulur sakta denize gireriz dedim. İki saat sonra arkadaşım İpsala’daydı. Hiç beklemeden Y.Karpuzludan açılan yeni yoldan geçip Enez’e gitmek üzere hareket ettik. Seçim öncesi ara verilen yol çalışmaları nedeniyle yaklaşık 10 Km.lik bir ham yoldan geçerek yarım saatte Enez’e vardık. Özellikle Cimra seddesi boyunca ham yolda gitmekte zorlansak ta yol inşaatının devam edeceğini öğrenmemizin verdiği mutlulukla bu sıkıntıya gönülden katlandık. Ancak; Edirne-Enez yolunu yaklaşık 40 Km. kısaltacak ve İpsala- Y. Karpuzlu- Enez ekonomisine ve dolayısıyla ülke ekonomimize önemli katkılar sağlayacak bu yolun bir an önce bitmesi gerekliliğini dileyip; şöyle düşünmekten kendimizi alamadık! “21. Yüzyılda Edirne’mizin bir birine sınır iki ilçesi arasında ulaşım imkânı sağlayacak bir yolun açık olmaması ayıbının bir an önce ortadan kaldırmalıyız!”
Neyse biz dönelim balık sefamıza! Daha önce dostlarımızdan aldığımız tavsiyesiyle ve de büyük bir iştahla Enez sahilinde yeni açılan bir otelin lokantasına tabir caiz ise kendimizi attık. Enez sahilinde belediyenin yetersiz çalışmaları ve bir türlü bitmeyen altyapı çalışmalarını bitaraf edersek genç bir girişimcinin hiçte küçümsenmeyecek bir yatırımla meydana çıkardığı otelin nezih ortamında balık siparişimizi vermek üzere garsonu çağırdığımızda bir hayal kırıklığı yaşadık!
Garsonun saydığı balıkların bir kısmı çiftlik balığı bir kısmı ithal balık çıktı; geriye de kala kala Saroz dan çıkan tek balık Mezgit kaldı! Ya.. kardeşim hani uskumru, hani kolyoz, hani karagöz, hani sinarit, hani mercan diyecek olduk; konuşmamızı duyan genç iş yeri sahibi müsaade isteyip sohbetimize katıldı. Kendisinin de iki teknesi olduğunu söyleyen otel sahibi meğerse bizden çok dertliymiş; hani derler ye “bir vur bin ah işit” durum aynen öyle!
Büyük tekneler Saros’un ekolojik yapısını kökten değiştirmişler! Balık yatakları yok olmak üzereymiş! Önlem alınmazsa birçok balığın göç yolu da olan Saros’un ölü bir deniz olmasına çok zaman kalmamış! Tabi bunlara dünyanın kendi kendini temizleyen ender denizlerden biri olan Saroz da yapılan askeri tatbikatlarında eklemeden geçersek eksik anlatmış oluruz diye ben ilave edince boynunu büken genç yönetici sözünü şöyle bitirdi… Abi; burada ithal uskumru satmaktan utanıyorum! Saros’umuz S.O.S veriyor bu feryadı duyan maalesef yok!
Peki; yapılacak bir şeyler yok mu? Var elbette öncelikle büyük tekneleri bölgeden uzaklaştırmak ve balıkların tekrar yumurta bırakmasını sağlamak için körfeze yeterli olacak kadar batık atmakla işe başlanabilir!
Enez’den Gelibolu’ya herkesin dilinde gecen yıl körfezde gece gündüz bir fabrika gibi çalışıp tutuğu balıkları denizde işleyip mamul hale getiren ve sahilde bekleyen TIR larla nakleden bir “fabrika gemi” var! Böyle gemilere yasak getirerek Saroz Körfezinin eski haline gelmesi ve ekolojik dengesinin sağlanması için çok önemli bir girişim olacağı düşünülüyor!
Bu kadar basit önlemlerle bile kendini yenileyip tekrar canlana bilecekse yetkililer neden bu işe el atmaz herkes gibi bende merakla düşünüyorum! Buradan yetkili ve kendini sorumlu hisseden herkese sesleniyorum; Ben''Doğal Akvaryum'' olarak nitelendirilen ve dünyada kendi kendini temizleyebilen ender körfezlerden biri olan Saros Körfezi'nde bir zamanlar yaşayan 144 çeşit balık, 78 tür deniz bitkisi ve 34 tür süngeri ile su altı zenginliklerini geri istiyorum ve haykırıyorum; Saros SOS veriyor duyun bu feryadı… Diyorum…