11073,27%0,94
42,11% 0,05
48,70% 0,65
5391,40% 0,00
8953,99% 1,15
SağlıkBakanıRecepAkdağ; “Selimiye Camisi'ni her gördüğümde heyecanlanıyorum.”
Edirne Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nin açılışını yapmak için dün gece karayoluyla Edirne'ye gelen Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Bu sabah ilk olarak Edirne Valiliğine giden Bakan Akdağ Edirne Valisi Gökhan Sözer'i makamında ziyaret ederek ilin sorunları hakkında brifing aldı. Bakan Akdağ, brifing sonrası yaptığı açıklamada Türkiye'nin yakın zamanda sağlık alanında dünyada bir numara olacağını söyledi. Edirne Valisi Gökhan Sözer'in badem ezmesi tatlı ve Selimiye Cami minyatürü hediye ettiği Bakan Akdağ daha sonra Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçiyi makamında ziyaret etmeküzere Belediye Başkanlığı binasına geçti.
Bakan Akdağ; “Ülkedeki her vatandaşın sağlık hakkının temel olduğuna inanıyoruz. Bir insanın kırsalda yaşaması, yoksul olması asla sağlık hizmeti alması noktasında bir olumsuzluk oluşturmamalıdır. Türkiye'de zaman zaman varlıklı insanlar hastalandıklarında geçmişte Avrupa'ya hatta Amerika Birleşik Devletlerine giderek tedavi olmayı tercih ederlerdi. Şimdi durum tersine dönmüş durumda. Avrupa'dan, Amerika'dan, Orta Doğu'dan hasta alıyoruz. Ben şuna inanıyorum ki Türkiye'ye yakın gelecekte hem kaliteli ve güvenilir sağlık arzı ile maliyetler açısından ucuz bir şekilde sunabilmesi itibariyle dünyada sağlık turizminin bir numaralı ülkesi haline gelecektir.'dedi.
Bakan Akdağ; 'İstanbul, Gaziantep, Antalya, Muğla, Ankara, İzmir'de yurt dışından gelen hastaları karşılamaya başladılar. Bununla iftihar ediyoruz. Türk tıbbının bilimsel anlamda çok mükemmel işler başarması, sağlık sistemimizin kaliteli, güvenilir, insancıl ve hesap bir noktaya gelmiş olması bize bu imkânı veriyor. Bugün Türkiye'de sağlık sistemi, hem 75 milyonu kapsayan sosyal adaletçi yaklaşım, bilimse açıdan dünyanın en yüksek teknolojisi, gerek koruyucu gerek tedavi edici hizmetler açısından sistem olarak tüm dünyanın ilgisini çekemeye başladı. Diyen Bakan Akdağ; 'Dünya Sağlık Örgütü, OECD ve UNICEF gibi uluslararası örgütler Türkiye'yi bir model ülke olarak gösteriyorlar. Sigarayla yaptığımız mücadele bütün dünyaya örnek oldu. Şimdi önünüzdeki fazla kilolarımız ve hareketsizliliğimizle ilgili yapacağımız mücadele var. Bir anlamda geleceğimizi karartabilecek önemli bir zararlıdan kurtulma yolunda çok büyük adımlar attık. Sigaradan bahsediyorum, şimdi fazla kilolarımız noktasında da bu mücadeleyi önümüzdeki yıllarda ciddi bir şekilde yürüteceğiz. 'diye konuştu.
Gazetecilerin Adana da yeni yapılan hastanedeki sedye geçmeyen kapı ve koridorlardaki yıkımla ilgili sorularına; “bir bardak suda fırtına koparmak diye tabir var. Bu şekilde gereksiz acıtasyonlar yapanlar oluyor. Koskoca yeni bir hastane yapılmış, teknik açıdan mühendislik açısından herhangi bir tarafında değiştirilmesi gereken bir durum ortaya çıkabilir, bunlar tabii olarak kabul edilmelidir. Son derece yoğun ve hızlı bir şekilde Türkiye'de hastaneler yapıyoruz. Dolayısıyla buna benzer küçük tadilatların yapılması mümkündür. Hatta bazen kaçınılmazdır, aslında enteresan bir şey. Bunu bir sendika özellikle gündeme getiriyor. Yani ne üstüne vazife o sendikanın bunu anlamakta mümkün değil. Sağlık çalışanlarının durumlarının iyileştirilmesiyle ilgilenmesi gereken bir kuruluşun, kendi üstüne vazife olmayan meselelerle, sırf muhalefet olsun diye, ideolojik bir karşıtlıktan dolayı gündem oluşturmaya çalışması yakışık almıyor. Bunu tabi karşılamak lazım, sonuçta vatandaşın aldığı hizmete bakacaksın. Yapılan tüm işler vatandaşın daha mükemmel bir hizmet alması içindir.” Dedi.
'Bence gençlerimiz ve çocuklarımız kentteki tarihi dokuyu mutlaka ziyaret etmeli'
Bakan Akdağ, Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçiye yaptığı ziyarette Selimiye Camisi'ni her gördüğünde heyecanlandığını belirterek, 'Bence gençlerimiz ve çocuklarımız kentteki tarihi dokuyu mutlaka ziyaret etmeli'dedi.
Edirne'nin Türkiye'nin incisi bir şehir olduğunu, kentte müthiş bir tarihi dokunun yer aldığını ifade eden Akdağ, 'Hiç bir ziyaretimde Selimiye'ye doymadım. Selimiye'yi görmemek bir insan için büyük bir kayıptır. Müthiş bir tarihi, mimarı yapı ama sebebini bilmiyorum, ben Selimiye'yi her görüşümde heyecanlanıyorum. Açıkçası hiç bir ziyaretimde Selimiye'ye doymadım. Bunu her vatandaşımızın görmesi lazım. Bu tarihi dokuya sahip çıkan herkese teşekkür ediyorum.
Edirne'de müthiş bir tarihi doku var. Belki burada yaşayan vatandaşlarımız bunun farkında değil. Elbette yurt dışından gelenler tarafından ziyaret ediliyor burası ama bence önce kendi gençlerimiz ve çocuklarımı bu tarihi dokuyu mutlaka ziyaret etmeli. Çanakkale'ye kadar gelipte Edirne'ye gelmemek bana göre büyük bir ayıp, tur şeklinde düşünmek lazım. Bizi Çanakkale'ye getiren, oradaki ruha taşıyan tarih Edirne'den başlıyor.' Dedi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sağlık çalışanları ile bir araya geldi.
Sağlık çalışanlarının üzerinde iş yükünün çok fazla olduğunu, bu yükü azaltmak için çalışma yaptıklarını ancak bazı meslek kuruluşlarının buna karşı çıktığını ifade eden Akdağ, 'Bu meslek kuruluşları, on yıllarca öyle bir iki senede değil, Türkiye'de sağlık çalışanı, doktor, hemşire sayısı artmasın diye mücadele verdi' dedi.
'Bu 53 ülkede her 100 bin kişiye toplamda 360 doktor düşmekte. Türkiye'de her 100 bin kişiye 160 doktor düşüyor.
Türkiye'deki sağlık çalışanlarının sayısını, Dünya Sağlık Örgütü'nün Avrupa bölgesindeki 53 ülke ile kıyaslayan Akdağ, 'Bu 53 ülkede her 100 bin kişiye toplamda 360 doktor düşmekte. Türkiye'de her 100 bin kişiye 160 doktor düşüyor. Bu doktorların iş yükünü kat kat artırıyor. Yine aynı Avrupa bölgesinde her 100 bin kişiye 700 kişi ebe hemşire düşmektedir. Türkiye'de her 100 bin kişiye 180-200 hemşire, ebe düşüyor. Ne oluyor bu sefer Türkiye'de sağlık çalışanlarının iş yükü çok büyük. Meslek birlikleri, sayılar artmasın diye yıllarca mücadele verdi. Şimdi yeni kadrolar alıyoruz, kadro açıyoruz, üniversiteler telaşla itiraz ediyor. Bu kadar yükü hemşirenin, ebenin, sağlık çalışanlarının sırtına neden vuralım.
Efendim bu sayıların artırılması sağlık çalışanının iş gücünün ucuzlatılması anlamını taşıyormuş- Bu kadar, hakikaten öngörüşsüz bir iddia olamaz. Allah'a şükür biz dünya ülkesiyiz. Biz yılda yüzde 9'a yakın büyüyen bir ülkeyiz. Dünyanın en hızlı ekonomisi büyüyen ülkeler arasındayız. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde 150-200 bin sağlık çalışanına, 70-80 bin doktorumuz rahatça kamuya girecek gücümüz var.'
Akdeniz Üniversitesinde gerçekleştirilen yüz naklinin bir ekip çalışması olduğunu vurgulayan Akdağ, şunları kaydetti; 'Antalya'da çok değerli doktorlarımız, ekibimiz bir organ nakli gerçekleştirdiler. Yüz nakli, iki kol nakli birden yaptılar. Burada müthiş bir ekip çalışması var. Yüz, kol ve bacaklar vefat etmiş bir kardeşimizden alındı. Organları bağışçıdan alan arkadaşlarımız bir defa en büyük işi yaptılar. Onlar bu işin isimsiz kahramanları. Hiç kimse onlardan bahsetmiyor. Sadece nakli yapan ekibin büyük başarısından bahsediyoruz. Ama bu bir ekip çalışması. Sonra bu organlar alındı. En hızlı biçimde ulaştırılması gerekiyordu. Başarılı olabilmek için organların en taze haliyle ulaştırılması gerekir. Hava ambulansımız devrede. Anında organlar alındı ve yerine getirildi. Bu bir ekip çalışması. Bu ameliyatlar çok pahalı ameliyatlar. Bugün binlerce karaciğer, böbrek ve diğer organlar vatandaşlarımıza tam bir adalet içerisinde, yoksul, zengin ayırt edilmeksizin takılıyor. Tamamen bedava yapılıyor. 5 kuruş alınmadan..'