ŞALLI; HER İŞ BİTTİ SIRA KÂĞIT TOPLAYICILARINA MI GELDİ?
Turan Şallı; Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği başkanı / RODA üyesi ve temsilcisi Türkiye’de çok sayıda Roman, Dom, Lom, Abdal derneklerinin oluşturduğu RODA –Romanlar için diyalog ağı gurubu adına yaptığı açıklamada; “ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Geri dönüşüm uygulamalarından duymuş olduğumuz rahatsızlığı paylaşmak istiyoruz. Bakanlık AB mevzuatı gereği; Atıkların vahşi toplayıcı denilen sokakta çalışanlar yerine AB standartlarında lisanslı firmaların yapması planlanması gerekiyormuş. Diyor… İşte bu mevzuat bizler için yeni bir krizin yolunu açmıştır.” Dedi.
Turan Şallı; açıklamasında şöyle dedi; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, AB mevzuatı gereği; sokaklardaki atıkların vahşi depolama sistemine göre “Kâğıtlar, plastik ve cam şişeler, atık yönetmeliğine göre kaynağında ayrılması gerekiyor. Atıkların vahşi toplayıcı denilen sokakta çalışanlar yerine AB standartlarında lisanslı firmaların yapması planlanması gerekiyormuş. İşte bu mevzuat yeni bir krizin yolunu açmıştır.
Geri dönüşüm uygulamaları kapsamında çok sayıda belediye Romanların bu işte kullanmış olduğu malzemelere el koymuş, bazı yerlerde Romanlar tartaklanmıştır. Yıllardır sokaklarda atık kağıt ve diğer malzemeleri toplayan Romanlar, zamanla diğer kişilerinde bu işe el atması yapanların sayısını artırmış, toplama işine Suriyeliler de katılmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, sokaklarda atık kağıt ve diğer plastik malzemelerin toplanmasını yasaklamıştır. Genelge yayınlayarak sokaklarda evsel atık toplayan kişilerden atık kağıt alan firmalara 140 bin lira ceza keseceğini bildirmiştir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu almış olduğu karar ile Türkiye gerçeğini görmezden gelmektedir.
Sorun; bu işten geçinen 100 binlerce insanın sağlıksız ortamlarda bu işi yapması ise; Türkiye Cumhuriyeti, sosyal devlet anlayışı içinde bu soruna çare bulmalı mağduriyet ortadan kaldırılmalıdır. Aksi takdirde bu sektörden geçimini sağlayan milyonlarca insanı işsiz ve aşsız bırakacak, sosyal sorunlar daha da artacaktır.
İnsanların geleneksel iş sahalarını yasaklayarak onları bu kazanç kapılarından uzaklaştırmak, toplumsal barışı bozucu sonuçlara yol açabilir. Geri dönüşüm uygulamalarında devletin düzenlemeleri yasaklayıcı olmayıp, sağlıklılaştırmayı hedef alması gerekmektedir. Akla ve düşünceye uygun yasalar toplumsal birlikteliği pekiştireceğini görmemiz gerekli.
